Yarım Asırlık Bir Direniş Öyküsü: Ataşehir Doğuş’un Sessiz Kahramanlığı

İstanbul’un kalabalık semtlerinde, gençlere spor yapma imkanı sağlamak adeta bir mucize. Bu mucizenin mimarlarından biri de Ataşehir Doğuş Spor Kulübü. Kulübün başında, 1989’dan beri bu zorlu görevi üstlenen ve şu an üçüncü dönemini yaşayan deneyimli isim Çetin Kaygusuz bulunuyor. Kaygusuz, amatör kulüplerin maddi-manevi sıkıntılarını, “kararlı olmayı gerektiren bir sınav” olarak nitelendiriyor.

“Saha Var, İmkan Yok” Dramı: Sağlık Riskleri ve BAL Ligi’nin Gölgesi

Ataşehir Doğuş’un en büyük avantajı, kendi antrenman sahasına sahip olması. Ancak bu bir istisna. Başkan Kaygusuz, birçok amatör kulübün saha yetersizliği yüzünden zorluk çektiğinin altını çiziyor.

Saha sorunu kadar yakıcı bir başka gerçek ise sağlık hizmetlerinin yokluğu. Amatör sporun acı bir ironisi olarak, Kaygusuz’un ifadesiyle, “Maçlarda sağlık personeli bulundurmak bile bizim için lüks.” Kulüp, genç oyuncuların sağlığını riske atmak pahasına mücadeleyi sürdürmek zorunda kalıyor.

Amatör kulüpler için en büyük “rüyalardan biri” olan Bölgesel Amatör Lig (BAL) hedefine ise Kaygusuz ihtiyatlı yaklaşıyor. BAL’a çıkmanın getireceği yüksek maliyetli idari ve ekonomik yük, zaten zar zor ayakta duran kulüpleri daha da sarabilecek bir tehdit. Bu noktada sponsorluklar ‘can suyu’ olsa da, çoğu zaman yöneticiler kendi ceplerinden çıkan paralarla takımı ayakta tutmaya çalışıyor.

Futbolcu Değil, “İyi İnsan” Yetiştiriyorlar

Ataşehir Doğuş’u benzerlerinden ayıran en temel felsefe, sadece futbolcu değil, karakter inşa etmeye odaklanmaları. Kaygusuz, kulüpteki temel anlayışı, “Biz burada sadece iyi futbolcu yetiştirmiyoruz; aynı zamanda iyi insan yetiştiriyoruz” sözleriyle özetliyor.

Bu insani yaklaşımın bir parçası olarak, ekonomik durumu kısıtlı ailelerin çocukları için tüm spor malzemeleri kulüp tarafından ücretsiz sağlanıyor. Bu destek, sadece mali bir yardım değil, aynı zamanda çocukların spora devamlılığını ve sosyal gelişimini destekleyen değerli bir yatırım.

Kulüp, yarım asırlık tarihinde birçok yeteneği profesyonel arenaya kazandırdı. Kaygusuz, bu durumu “Büyük kulüplere oyuncu göndermek bizim en büyük gurur kaynağımız” diyerek açıklıyor ve başarının sadece skorlarla değil, gelecek nesillere yapılan yatırımla ölçüldüğünü vurguluyor.

Türkiye İçin Bir Model: Amatör Ruhun Destek Çağrısı

Ataşehir Doğuş’un zorlu ama gururlu öyküsü, aslında Türkiye’deki binlerce amatör kulübün de ortak kaderi. Finansal sıkıntılar, yetersiz tesisler ve sağlık hizmetlerinin eksikliği gibi devasa engellere rağmen, yöneticilerin fedakârlığı ve gençlerin tutkusu, amatör sporu ayakta tutuyor.

İstanbul’un göbeğinde, yarım asırlık bir çınar gibi dimdik duran Ataşehir Doğuş, bizlere amatör spora verilen emeğin ne denli büyük bir fedakârlık olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Bu sessiz kahramanların, Türk futbolunun geleceğine ışık tutan bu değerli çabalarının daha fazla destekle buluşması, ülke sporunun gelişimi için hayati önem taşıyor.