Amatör kulüplerin sıkıntılarının başında tesis eksikliği geliyor. Koç, 200’e yakın lisanslı sporcusu olmasına rağmen antrenman yapacak kendi sahaları olmadığını vurguluyor:
“Belediyenin tahsis ettiği sahaları haftada sadece iki gün ve birer saat kullanabiliyoruz. 19 Mayıs Stadyumu’nun yıkılmasından sonra bu eksiklik iyice hissedilir oldu. Gençlerimize nerede, nasıl antrenman yaptıracağız?”
Bu tablo, altyapı çalışmalarını sekteye uğratmakla kalmıyor, birçok gencin futboldan uzaklaşmasına da neden oluyor. Gece geç saatlerde antrenmana gitmek ya da maç yapmak zorunda kalan genç sporcuların moralinin bozulması, geleceğe dair umutlarını da etkiliyor.
Kulüplerin Maddi Açmazı
Ekonomik sorunlar, amatör futbolun kanayan bir diğer yarası. Bir amatör kulübün tüm masrafları, çoğu zaman yöneticilerin kişisel çabalarıyla karşılanmaya çalışılıyor:
“Hiçbir yerden destek alamıyoruz. Belediyeden yardım yapılacağı söylendi ama henüz somut bir şey göremedik. Süper Amatör Lig’de mücadele etmek bile ciddi maliyet gerektiriyor.”
Artan maliyetler, kulüpleri sponsor arayışına itiyor. Ancak sponsor bulmak, özellikle amatör seviyede, profesyonel liglerdeki kadar kolay değil. Bu da hem kulüp başkanlarını hem de teknik ekibi “Ne kadar daha böyle devam edebiliriz?” sorusuyla baş başa bırakıyor.
Bal Ligi: Adil Olmayan Statü
Amatör kulüplerin profesyonel lig yolundaki zorunlu durağı Bölgesel Amatör Lig (BAL). Ancak Koç, bu ligin mevcut statüsüyle “çıkmak istemeyecek kadar sorunlu” olduğunu söylüyor:
“BAL Ligi’nde ikinci olsanız bile düşme tehlikesi var. Bu adaletsiz sistem defalarca eleştirildi ama henüz değişmedi. Amatör kulüplerin önü, bu statüyle tıkanıyor.”
Profesyonel liglere yükselme umudu taşıyan kulüpler, BAL Ligi’nde adeta bir çıkmaz sokağa saplanmış durumda. Statünün belirsizliği ve mali yükler, kulüp yöneticilerine göre, “geleceği öngörülemez” bir hale getiriyor.
“Amatörü İstemiyorlarsa Söylesinler!”
Erdal Koç, futbolun geleceğine dair karamsar bir tablo çiziyor. Gençlerin oyuna olan bağlılığını korumak için amatör kulüplerin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. “Birçok kulüp başkanı bırakmayı düşünüyor” diyen Koç, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Amatörü istemiyorlarsa açıkça söylesinler, biz de kulüplerimizi kapatalım. Ama şunu unutmayalım; Türkiye’de 10 binin üzerinde lisanslı futbolcu var. Bu gençler spor yapamazsa ne olacak? Sokağa mı, kahveye mi gidecekler?”
“Gelecek Karanlıksa, Işığı Yakmalıyız”
Futbola gönül verdiği için hâlâ direndiğini söyleyen Koç, bir yandan da yetkililere son bir çağrıda bulunuyor:
“Gençlik ve Spor Bakanlığı ile il müdürlükleri amatöre daha fazla önem vermeli. Maddi-manevi destekler sağlanmalı, tesisleşme hızlandırılmalı. Eğer bu yapılmazsa kulüpler birer birer kapanacak ve binlerce genç spordan uzak kalacak.”
Sözlerini “Bu şartlar altında ne kadar dayanabiliriz bilmiyorum” diyerek bitiren Koç, aynı zamanda Türk futbolunun geleceğine dair önemli bir soruyu da akıllara getiriyor: Altyapı çökerse yarın futbol oynayacak gençleri nereden bulacağız?